Konuşmanın üretiminde pek çok oral yapı birlikte çalışır. Dil, dudaklar, dişler, yanaklar ve vokal yol. Tüm bu yapılardan bir veya birkaçı eksik veya bozuk olduğunda konuşma da etkilenir. Diş de bunlardan birisidir. Hatta bu saydığımız yapılar içinde en önemlilerinden biridir. Çocukken özellikle öndeki süt dişlerimiz düştüğünde nasıl konuştuğumuzu, dilimizin sürekli oraya yerleştiğini, oradan çıkan havanın nasıl hissedildiğini hatırlayalım 🙂 1 eksik diş bile konuşmayı etkileyebilir.
Çocuklar süt dişlerini kaybedip, yeni dişlerinin geldiği dönemde;
-Eğer öncesinde zaten bu sesleri üretebiliyorsa geçici bir dönem seslerin üretiminde değişiklik olabilir ve yeni dişleri geldiğinde tekrar sesleri doğru kullanmaya başlayabilir.
-Eğer öncesinde zaten bu sesleri üretebiliyorsa büyük çoğunluk çocukta olduğu gibi ses üretimine herhangi bir olumsuz etkisi olmayabilir.
-Eğer hala doğru üretemediği fonemler varsa/artikülasyon bozukluğu varsa bu dönemde bu sesleri öğrenmesi zorlaşabilir ve gecikebilir.
Özellikle ön dişlerin olmadığı durumlarda çocuklar bu eksik dişin yerine dillerini yerleştirme alışkanlığı geliştirebilirler. Bu da s, z gibi dişyuvasıl fonemlerin üretiminde lispinge (pelteklik) sebep olabilir. Bu gibi durumlarda eksik dişin üretilemeyen sesi ne derece etkilediğine göre terapiye ara verilip, dişlerin çıkması beklenebilir. Gerekli ise dil, konuşma terapisti– diş doktoru/ortodontist işbirliği ile bir karar verilebilir.
Sermin Kumdakcı
Odyoloji ve Konuşma Ses Bozuklukları Uzmanı
Bir cevap yazın